Ne oluyor bize canlar?
Söyleyin Allahımızın aşkına!
Söyleyin ne oldu bize?
Nedir bu iç savaş, nedir bu kargaşa?
Biz birlikte doğmadık mı aynı mahallelerde?
Kimimiz;
süt kardeşi, kimimiz kan kardeşi olmadık mı?
Kimimizin babası, annesi, atası kuzeyden,
kimimizin güneyden,
kimimizin doğudan,
kimimizin batıdan,
kimimizin Anadolu’dan
gelmediler mi?
Hepimiz gurbette;
can,
kardeş,
yar,
yoldaş,
dost,
canciğer arkadaş olmadık mı?
Az mı futbol oynadık meşin, yırtık toplarla,
varoş semtlerin topraklı yollarında?
Birlikte misket,
çelik çomak,
gazoz kapağı,
kibrit kutularından yalancı iskambil yapıp oynamadık mı?
Hıdırellezlerde kamyon lastiklerinden dev gibi ateşler yakıp,
üstünden birlikte el ele atlamadık mı?
Sırf eğlence olsun diye pıtrak toplayıp,
kurbağa yakalamadık mı?
Aynı okulların sıralarında birlikte kalem tutup,
birlikte İstiklal Marşımızı,
Andımızı,
Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini;
gururla, bağıra bağıra okumadık mı?
Ramazanlarda
birlikte oruç tutup,
kıt zamanda
evde ne varsa toplayıp,
birlikte aynı sofralarda;
zeytin,
hurma,
tuz,
pestil,
kaymak,
kete,
bazlama,
tandır ekmeği,
her yörenin fakir ama helal yemeğiyle,
birlikte iftar açmadık mı?
Teravih,
bayram,
tespih namazlarında,
Kandil-i Şeriflerde birlikte saf tutup,
birlikte el açıp,
Rabbim!
birliğimizi,
dirliğimizi
fırsatçı,
fesatçı ve kem niyetli hainlere bozdurma!
Albayrağımızı göklerden indirme!
Başımızı yere eğdirme!
Ölenlere rahmet!
Ve şu camileri dolduran cemati müslimine;
barış, kardeşlik, huzur içinde bir ömür nasip eyle Yarab!
Deyip, hep bir ağızdan;
AAMİİİİİİN!
Demedik mi?
Birlikte kapı önlerimizde Hak’ka kurbanlar kesip,
el öpüp şeker toplamadık mı?
Birlikte aynı kışlalarda bot bağlayıp,
ana’ya,
baba’ya,
kardeş’e,
yar’e,
eş’e;
birlikte hasret çekip,
birlikte nöbet tutmadık mı erkekçe?
Dedelerimiz;
Talas,
Malazgirt,
Köse Dağı,
Ankara,
İstanbul,
Çanakkale,
Yemen,
Kore,
Kıbrıs,
Kurtuluş Savaşında koyun koyuna şehadete ermediler mi?
Birbirimize gelinler, güveyler verip,
düğünlerde birlikte oynayıp,
akraba olmadık mı?
HEEY!
KİME DİYORUM KARDEŞİM?
HEEEEY!
Ne oluyor ulan bize?
Ali, Veli, Ayşe, Fato, Memo, Keko, Sülo, Muzo, Selo;
Biz kardeşiz ulan yakışır mı kavga bize?
Dedelerimizin kemikleri sızılıyor şimdi!
Açın utanmayın, açın da bakın kabirlerini!
Çok ayıp be birader yakıştı mı bu kin bize?
Alın size atar!
Alın size gider!
Alın size kavga!
Alın size bela!
Rezil olduk ulan şu traş dünyaya!
Ceketimi iliklemiyorum hiç birinizin önünde!
Hadi yeter, yeter be ulan dönün özünüze!
İntizar olmadı bir an bile dilimde!
Rabbim ıslah etsin hepinizi!
Kimin dili küfre,
kimin eli silaha gittiyse,
akıl nasip etsin Rabbimiz hepinize!
Uyanın ulan be!
Bağıra bağıra gidecek ülke!
Süleyman GÜZEL
Ah değerli Bey efendiciğim nerede o eski edep, adap kültür…
Atatürk ilkelerini, en yüksek değerlerimizi unutturdular insancıklara. Çok yazık oldu çok! Kalem tutan elleriniz dert görmesin emi🙏👍👏